Bugün Almanya yeniden güçlü ve dinamik bir devlet olmaya çalışmakta, fakat geçmişteki hataları nedeniyle süper lige bir süpergüç olarak çıkamamakta. Almanya, 19.yy sonunda Bismark ile 2.Vilhelm arasındaki güç mücadelesini kazanan tarafın kurbanı olmuştur ve bu hatalar iki dünya savaşında yaşadığı acılara mal olmuştur.
Almanya, 1.Dünya savaşı öncesinde; Dünyanın en önemli dünya liderinden birisi olan Bismark ile deneyimsiz ve genç bir İmparator olan Vilhelm arasında ikilemdeydi.
Bismark, Güney Almanya Konfederasyonunu kurmuş, Danimarka’yı yenmişti, Avusturya’yı yenmişti, Fransa’yı yenmişti, Prusya Krallığından Alman İmparatorluğunu kurmuştu, yendiği Fransa’nın en önemli yapısı olan Versay Sarayında aynalı salonda Alman İmparatoruna taç giydirmişti. (Versay Sarayının aynalı salonunda Fransız İmparatorları taç giyerdi) Bununla beraber güçlü ittifak sistemleri ve sömürgeler kurmuştu. Çok deneyimli ve akllı bir liderdi.
İkinci Vilhelm ise; 30 yaşında, deneyimsiz, milliyetçi, hırslı ve acemi bir İmparatordu.
Bismark; Almanya’yı yavaş yavaş bir İmparatorluk haline getirmek ve üçlü ittifakı (Rusya, Avusturya-Macaristan, Almanya) devam ettirmek istiyordu.
İkinci Vilhelm; düşüncesiz ve hırslarıyla karar veren bir kişi olduğundan, halkını dışarıdan bir destek almadan yüceltebileceğini düşünüyordu. İmparator 2. Vilhelm, milliyetçi düşüncelerine ters düştüğü için Ruslarla yapılan ittifakı bozdu ve İtalyanlarla ittifak yaptı. Fakat İtalya, Rusya ile karşılaştırılamayacak kadar zayıf bir ülkeydi. Zaten her iki dünya savaşında da Almanya'nın ayağına bağ oldu. Birinci dünya savaşında Almanya'yı yüzüstü bıraktı, ikinci dünya savaşında ise Yunanistan'a yenilerek Almanya'nın bütün planlarını berbat etti. Daha da kötüsü; Rusya’nın içinde önemli bir Alman nüfusu bulunmaktaydı.
Alman halkı, meclisteki temsilcileri ve hükümettekiler; akılcı ve sıkıcı Bismark yerine fanatik ve hırslı İmparator 2.Vilhelm’i tercih etmiştir ve İmparatora destek olmuştur. Bismark’ın yönetimden uzaklaştırılmasına hiçbir tepki vermemiştir.
Bismark, 1890’larda, Ruslarla Avusturya-Macaristan’ı uzlaştırmaya çalışıyordu. Her ne kadar Avusturya-Macaristan içindeki Slav nüfusu yüzünden ve Rusya İmparatorluğunun Pan-Slavizm politikası yüzünden bu iş zor olsa da eğer bunu başarırsa Bismark, İngilizlere karşı güçlü bir ittifak sistemi kurabilecekti. Ama İmparator ve Alman halkı,fazlasıyla milliyetçi olduğundan Alman ırkı dışındaki bütün ırkları ve özellikle de Slavları aşağı buluyorlardı, bu Pan-Slav politikasını reddediyorlardı ve Naziliğe kadar varacak olan Alman Milliyetçi sistemlerinin tohumları atılıyordu.
Bismark 1898’de yaklaşık 80 yaşında hükümetten uzaklaştırıldı.
Genç ve hırslı İmparatorun İtalya ile yaptığı ittifak kısa sürede başarısız oldu. Çünkü İtalya’da Avusturya-Macaristan’ın İstira ve Güney Tirol bölgesinde hak iddia ediyordu.
Daha sonra, 1.Dünya Savaşı sırasında Almanya, o kadar çaresiz kaldı ki Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan ile ittifak kurmak zorunda kaldı. O dönemde Osmanlı İmparatorluğu İtalya’dan bile güçsüz durumdaydı.
Bunlar Almanya’nın ittifak konusunda yaptığı büyük hatalardı. Almanya ittifaklarından başka birçok konuda önemli hatalar yaptı. Örneğin; Schliffen planı, ülke içindeki disiplinsizlik nedeniyle erken devrim olması, ihtilaf devletleri ile barış denemesi yapmamış olması gibi.
Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.
