BAŞKANLIK SİSTEMİ

Av.Dr.Serdar TAHTAKIRAN (25.05.2012) tarihinde yazdı

 

                Bu yazıda başkanlık sistemini Anayasa Hukuku öğretisi açsından, bilimsel ve objektif olarak irdeleyeceğim. Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden sert ve mutlak şekilde ayrılmıştır. Yasama ve yürütme güçlerini kullanan iki organ birbirinden bağımsızdır ve ayrı seçimlerle halk tarafından seçilirler. Başkanlık sistemi ilk olarak Amerika Birleşik Devletlerinde kurulmuştur ve halen en tipik uygulaması bu ülkede yapılmaktadır.

                Yürütme organı tek başına başkandır ve başkan doğrudan halk tarafından seçilir. Başkan, yasama organının güvenine dayanmaz ve yasama organı tarafından görevine son verilemez. Yürütme, tek kişiden yani başkandan oluşur. Başkan aynı zamanda devlet başkanıdır. Parlamenter sistemde yürütme organı bölünmüş yapıdadır, sorumluluğu bulunmayan devlet başkanı (cumhurbaşkanı) ve hükümet olarak ikili bir yapı vardır. Hükümet de başbakan ve bakanlardan oluşur. Hükümet, yasama organı tarafından seçilir ve yasama organına karşı sorumludur. Başkanlık sisteminde ise yürütme sadece başkandır. Başkandan başka sembolik bir devlet başkanlığı makamı yoktur. Başkanın yanında bir de başkan yardımcısı bulunmaktadır fakat başkan yardımcısının resmi bir görevi yoktur, başkan ölürse veya istifa ederse “başkan yardımcısı” başkanın yerine geçer. Uygulamada başkan yardımcılarının, başkanın danışmanı olarak önemli bir rol üstlendiği görülmektedir.

Başkan, yürütme konusunda yardımcılarını kendisi atar ve görevden alır. Bunlara bakan değil sekreter (secretary) denilmektedir. ABD’de başkan, 15 sekreter atar. Bu atamalar Senato tarafından onaylanır. Başkan istediği zaman sekreterleri görevinden alabilir. Sekreterlerle başkan birlikte toplanıp kabine benzeri bir kurum oluşturur, ancak sekreterlerin görüşleri başkanı bağlamaz. Bunun tipik bir örneği Abraham Lincoln’ün (1861-1865) bir kabine toplantısında yaşanmıştır. Lincoln kabineye bir öneri getirir, fakat bütün sekreterler bu öneriye karşı çıkar. Bunu üzerine Lincoln, “yedi hayır, bir evet, evetler kazandı” diyerek toplantıyı bitirir.

                Başkan belli bir dönem (örneğin 4 yıl) için halk tarafından seçilir ve bu süre bitene kadar yasama organı tarafından güvensizlik oyuyla görevden alınamaz. Başkan da yasama organını feshedemez. Doğrudan halk tarafından seçilmiş olmak başkana önemli bir prestij ve otorite sağlar.

                Başkan ve sekreterler yasama organı olan Kongrenin üyesi olamaz, yasa teklifi veremez ve yasama faaliyetlerine katılamazlar. Yasama organı da yürütme organında yer alamaz ve idari nitelikte görevler yapamaz. Başkan ve sekreterler, yasama organının toplantılarına katılamazlar.

                ABD’de yasama yetkisi Kongreye aittir. Kongre, Temsilciler Meclisi ve Senatodan oluşur. Temsilciler Meclisi, federal devletin halkını temsil eder. Senato ise, federe devletlerin eşitlik esasına göre temsil edildiği bir meclistir.

 

SİSTEMİ KİLİTLENMEKTEN KORUYAN YÖNTEMLER

                Yasama ve yürütme organlarının birbirinden bu derece sert olarak ayrıldığı Başkanlık Sisteminde, sistemin kilitlenmesini engellemek için, bu organlar arasında uyum ve karşılıklı işbirliğini sağlamak amacıyla bazı etkileşim araçları öngörülmüştür. Atamalar Başkanın elindedir, ancak önemli atamalar Senatonun onayına tabidir. Bu nedenle Başkan önemli atamalarda Senatonun eğilimlerini dikkate almak ve Senato ile uzlaşmak zorundadır.

Milletlerarası anlaşmaları yapma yetkisi Başkanındır, fakat bu anlaşmaların geçerli olabilmesi için Senato tarafından 2/3 oyla onaylanması gerekmektedir.

Kongre, araştırma komisyonları kurarak, yürütmenin alanına giren konularda araştırma yapabilir. Bu araştırmalar sonucunda Başkanı görevden alamaz ancak bu komisyonlar çok etkili rol oynayabilir.

Suçlama (inpeachment) denen bir soruşturma yoluyla yasama meclisi başkanın cezai sorumluluğuna yol açabilir. Suçlama yetkisi Temsilciler Meclisinindir, yargılamayı Senato yapar. Senato, mahkumiyet kararını mevcut üyelerin 2/3 çoğunluğuyla verirse, Başkan görevinden alınmış olur. Ancak suçlama, siyasi kararlara ilişkin değildir (gensoru değildir), cezai niletikte bir soruşturmadır. Suçlama (impeachment örnekleri şunlardır: Watergate skandalından Nixon’un suçlanması, Bil Clinton’un Monicagate olayında yeminli ifadesinde Monica Lewinsky ile cinsel ilişkisi olduğunu inkar etmesi nedeniyle suçlanması.

                Başkanın yürütmenin içinde bulunan bir kuruma hazırlattığı bütçe, Kongre tarafından onaylanmak zorundadır. Kongre bu bütçeyi onaylayabilir veya kısaltabilir. İyi bir bütçeye ihtiyaç duyan Başkan, Kongre ile iyi geçinmek zorundadır.

                Başkanın, Kongreye karşı kullanabileceği en önemli yetkisi Veto yetkisidir. Başkan, Kongrenin kabul ettiği bir kanunu veto edebilir. Başkanın veto ettiği kanunun tekrar kabul edilebilmesi için, hem Temsilciler Meclisi ve hem de Senato tarafından ayrı ayrı 2/3 çoğunlukla kabul edilmesi gerekir. Bu çoğunluğun sağlanması son derece güçtür. Başkan bu şeklide, istemediği kanunları engelleme gücüne sahiptir. Bu nedenle Kongre de, Başkanla uzlaşmak zorundadır.

                Başkanın kanun teklif etme yetkisi olmasa da Kongreye “mesaj hakkı” bulunmaktadır. Başkan mesajlarıyla Kongreye istediği kanunların çıkartılmasını telkin edebilir.

 

BAŞKANLIK SİSTEMİNİN GÜÇLÜ YANLARI

                Başkanlık sisteminin Parlamenter sistemden başlıca üç üstünlüğü vardır. Birincisi; Başkanlık sistemi istikrarlı bir yönetime yol açar. Başkanlık Sisteminde hükümet krizi olma ihtimali yoktur. Yürütme güvensizlik oyuyla görevden alınamaz.

                İkincisi, başkanlık sistemi güçlü bir yönetim sağlar. Devletin bir kişi tarafından yönetilmesi güçlü bir yönetim şeklidir. Başkanın halk tarafından seçilmesi, başkana büyük güç ve saygınlık sağlar. Bununla birlikte, başkanlık sisteminde, başkanın seçildiği süre boyunca görevde kalacağı kesin olduğundan, başkan yönetim politikalarını kimseden korkmadan uygulayabilir.

                Başkanlık sisteminin üçüncü güçlü yönü, daha demokratik bir yönetim şekli olmasıdır. Daha demokratik olmasının ilk nedeni, başkanın doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesidir. Ayrıca, parlamenter sisteme göre, başkanlık sisteminde yürütme organına hesap sorulabilirlik daha kolaydır. İşler kötü gittiğinde bunun sorumlusu direkt olarak başkan olacaktır, halk başkandan hesap sorabilecektir. Başkanın suçu üstüne atabileceği başka organ yoktur. Daha demokratik bir yönetim olmasının bir diğer nedeni de; başkanı seçen halk kimin yönetimin başı olacağını bilerek oy vermektedir. Oysa parlamenter sistemde bir parti temsilcileri için oy veren seçmen, partinin hangi kişiyi başbakan olarak destekleyeceğini bilemeyeceği gibi, koalisyon oluşması halinde hangi partilerin koalisyon kuracağını da bilememektedir.

 

BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ZAYIF YANLARI

                Başkanlık sisteminde rejim krizleri doğabilir ve bu durumda yasama organının başkanın güvensizlik oyuyla görevine son verme imkanı bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak, başkanlık sisteminde bir kriz çıkarsa, yeniden seçime gidilerek krizi çözme imkanı bulunmamaktadır.

                Bir kez seçilmiş başkan, daha sonra halkın desteğini yitirmiş olsa bile görevinden alınamaz. Süresinin sonuna kadar görevinde kalır. Bununla birlikte uzlaşmaz bir yasama organı karşısında başkanın yapabileceği bir şey de bulunmamaktadır.

                Başkanlık sisteminde hem başkan, hem de yasama organı halk tarafından seçildiği için, ayrı ayrı meşruluk iddiasında bulunmaları mümkündür. Başkan ile yasama organının çoğunluğunun farklı partilerden olması durumunda, işbirliği yapmayı başaramazlarsa sistem kilitlenebilir.

                Başkanlık sisteminde kazanan her şeyi kazanır. Kaybeden ise bir dahaki seçime kadar her şeyi kaybedecektir. Bu nedenle başkanlık sisteminde siyasal kutuplaşmalar ve gerilimler doğabilir.

                Son olarak da şunu söyleyebiliriz; yönetimin tek kişinin iktidarında olması nedeniyle halk tarafından seçilin başkanın iktidarı kişiselleştirmesi mümkün görünmektedir.

 

YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ

                Yarı başkanlık sistemi, başkanlık sisteminden çok parlamenter sisteme benzeyen bir sistemdir. Öğretide, bu sisteme yarı-parlamenter sistem de denilmektedir.

                Fransa, Portekiz ve Finlandiya’da uygulanan bu sistemde, yürütme iki başlıdır. Cumhur başkanı halk tarafından seçilir ve yasama organına karşı sorumsuzdur. Yürütmenin diğer organı olan hükümet ise yasama organına karşı sorumludur. Yasama organı kabineyi (başbakan ve bakanlar) güvensizlik oyuyla görevden alabilir. Bu yönleriyle yarı-başkanlık sistemi, başkanlık sisteminden daha çok parlamenter sisteme benzemektedir.

 

 

Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.

Bu yazıyı paylaş