BOŞANDIĞI EŞLE YAŞAYAN KADIN

Av.Dr.Serdar TAHTAKIRAN (28.09.2013) tarihinde yazdı

 

01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği ve ödenmiş olan tutarların geri alınacağı düzenlendi. Bu düzenlemeden sonra SGK, anne, baba veya eşinden kalan emekli maaşını alabilmek için sahte boşanma işlemi yapan kadınları takip etmek için özel timler kurdu. Bu timler 2013 yılı başında yaklaşık 12bin sahte boşanma tespiti yaptı ve boşandıkları eşleriyle birlikte yaşamaya devam eden kadınların aylıkları kesildi ve ödenmış olan tutarlar geri istendi. Haksız aylık aldığı tespit edilen kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına dolandırıcılık suçu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Yargıtay Ceza Dairesi ve Ceza Genel Kurulu; bu olaylarda dolandırıcılık suçunun oluşmadığına, ortada yasal bir boşanma kararı olduğuna ve ihtilafın aylığın kesilmesi ile ödenmiş tutarların geri alınmasına ilişkin olduğuna karar verdi.

            Anayasa Mahkemesine, 56. maddenin Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile iptal davası açıldı. İptal davasının dayanakları şöyleydi: Boşanmış kadın önceki eşiyle aynı çatı altında yaşasa bile hukuki anlamda bir güvencesi kalmamıştır, birlikte yaşama ile evlilik aynı statüde değerlendirilmez, boşandığı eşle birlikte yaşamın tesisinin engellenmesi yeniden evliliğin tesisini engelleyecektir ve bununla birlikte bu madde  özel hayatın gizliliği ihlali niteliğindedir. Hepsinden önemlisi, yargı kararı ile boşanan kişilerin boşanmalarının muvazaalı olduğu hususu denetim elemanlarınca düzenlenen bir tespit raporu ile belirlenmeye çalışılması hukuka uygun değildir.

Bu iddialara rağmen Anayasa Mahkemesi, 56. maddenin iptali talebini reddetmiştir. Anayasa Mahkemesinin red gerekçeleri özetle şöyledir: Yasa koyucu, bir geliri bulunmayan ve evli olmayan kadınları yaşa bağlı olmaksızın ölüm aylığından yararlandırmak suretiyle korumayı amaçlamamaktadır. Uygulamada yasal düzenlemenin gayesi istismar edilmektedir. Ölüm aylığını alabilmek için evli olmamak koşulunu aşmak amacıyla iyi niyete dayanmayan ve dürüst olmayan boşanma isteği ve çabası ile boşanma kararı elde edilip buna bağlı olarak ölüm aylığı alınması, açıkça hakkın kötüye kullanılmasıdır. Hakkın kötüye kullanılması hukuk devletinin koruması altında değerlendirilemez.

5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin yerinde bir düzenleme olmadığını iddia edemeyiz, ancak bazı noktalarda tereddütlere yol açmaktadır:

Bu kısa örnekten de görüldüğü gibi, Hukuk içine girdikçe derinnliği daha iyi anlaşılan bir bilimdir. Kanun yapmak teknik bir iştir. Kurumun aktüeryal dengelerini korumak isterken başka mutlu birlikteliklere vesile olunabilmektedir.

 

 

Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.

Bu yazıyı paylaş