ÇEKTE SAHTE CİRO NEYİ DEĞİŞTİRİR Kİ?

Av.Dr.Serdar TAHTAKIRAN (26.08.2016) tarihinde yazdı

 

2012 yılında icra takibine konulmuş olan bir çekle ilgili takip borçlusu keşideci AED Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde borçlu olmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açmıştı.

Bu davada ilk cironun (SO) cirantanın eli ürünü olmadığı (sahte olduğu) tespit edilmiştir. Bunun üzerine yerel mahkeme İmzanın sahteliği herkese karşı ileri sürülebilir. İmzanın sahte olması ciro silsilesini bozmuştur. Davalı bu çek nedeniyle ancak kendisinden önceki cirantalar MC ve İC isimli kişilere başvurabilir…Ciro silsilesindeki kopukluk nedeniyle davacının anılan çek nedeniyle davalıya borçlu olduğu kabul edilemez.” Gerekçesiyle davayı kabul etmiştir ve keşidecinin borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir.

Temyiz edilen davada Yargıtay 19.HD; Bu durumda dava dışı SO (ilk ciranta) ‘ın davayı konu çekten dolayı sorumlu tutulması mümkün olmasa bile TTK.’nun 589.maddesinde düzenlenen imzaların istiklali ilkesi gereğince çekin keşidecisi olan ve imzası hakkında tartışma olmayan davacı şirketin davaya konu çekten dolayı mahkemece sorumlul tutulmaması usul ve yasaya uygun değildir.” Gerekçesi ile hükmün BOZULMASINA oyçokluğu ile karar vermiştir.

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/01/2014 tarihli kararıyla önceki kararında DİRENİLMESİNE karar vermiştir. Direnme kararını temyiz ettik ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu aşağıdaki gerekçelerle yerel mahkemenin direnme kararının BOZULMASINA karar verdi. (Bu sırada aradan 4 yıl geçmiş oldu malesef):

“…yasanın 677. (eTTK.nun589) maddesi uyarınca “bir poliçe, poliçe ile borçlanmya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez”. İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder… Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz….Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez.” YHGK E.2014/19-806, K.2016/298, 09/03/2016

 

Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.

Bu yazıyı paylaş