Bu anlatacaklarımı biliyor musunuz bakalım;
2002 yılından itibaren (başka bir mal rejimi seçilmediyse) evliliklerde "Edinilmiş Mallara Katılma" rejimi geçerlidir. Bu rejimde, evlilik sona erdiğinde eşlerin mülkiyetinde olan mallardaki mülkiyet haklarına dokunulmadan, evlilikte az mal edinmiş olan eşe, edinilen malların arasındaki farkın yarısı kadar para alacağına hükmedilir.
Evlilikler bazen boşanma ile sona erer. Ama evliliklerin en önemli sona erme sebebi “ÖLÜM”dür. Evlilik ölümle sona erdiğinde de sağ kalan eşin “Edinilmiş Mallara Katılma” rejiminin tasfiyesi nedeniyle terekeden alacak hakkı doğar. Yani ölen eşin evlilik sırasında edindiği mallar ile sağ kalan eşin evlilik sırasında edindiği mallar arasındaki değer farkının yarısı kadar para alacağını sağ kalan eşin terekeden (tüm mirasçılara kalan mal topluluğundan) alma hakkı doğar. Bu alacağı aldıktan sonra terekenin kalanı, sağ kalan eşin de dahil olduğu mirasçılar arasında paylaştırılır.
Örneğin; evlilik sırasında koca 500.000 TL değerinde para ve mal elde etmiş olsun. Evlilik boyunca karının üstüne 100.000 TL değerinde mal yapılmış olsun. Tarafların iki çocuğunun olduğunu düşünelim. Kocanın öldüğünü kabul edelim. Karısı, iki çocuğu ile birlikte mirasçı olacaktır. Miras payları şöyle olacaktır: ¼ pay karının, kalanı 3/4 iki çocuğa bölünecektir: 3/8 bir çocuğa ve 3/8 diğer çocuğa kalır.
Şimdi önemli olan husus şu: Kocadan kalan 500.000 TL değerinde para ve maldan öncelikle sağ kalan eş “Mal Rejiminin Tasfiyesi Payını” alacaktır.
Kocanın edindiği 500.000 TL – karının edindiği 100 TL = 400.000 TL fark çıkmaktadır.
Kadının 400.000/2=200.000 TL Tasfiye bakiyesi alacağı çıkacaktır.
Kadın önce terekeye dahil olan kocanın mal toplamı olan 500.000 TL tutarında para ve maldan kendi Mal Rejimi Tasfiyesi alacağı olan 200.000 TL’yi nakit olarak alacaktır, sonra kalan 300.000 TL tutarındaki mal ve para yukarıda belirttiğimiz paylara göre ¼ kadına, kalan ¾ ise iki çocuğa 3/8’er olarak paylaştırılacaktır.
Tersi durum da mümkündür. Sağ kalan eşin evlilik süresince edindiği mal ölen eşinkinden fazlaysa, ölen eşin mirasçıları da sağ kalan eşe karşı mal rejiminin tasfiyesi davası açabilirler.
Peki, akla gelen bir soru da şudur;
Sağ kalan eş miras payını kabul ettikten sonra Mal Rejimi Tasfiyesini öğrenir ve miras payını aldıktan sonra bu talepte bulunabilir mi? Miras taksiminden sonra sağ kalan eş Mal Rejimi Tasfiyesi bakiyesini talep edebilir mi?
Cevabını Yargıtay vermiş:
"Davacı Münevver vekili, Abdullah'ın ...ölümü ile davacı ile davalıyı mirasçı bıraktığını, ...ölümden sonra söz konusu banka hesabından 12.365 TL'nin çekildiğini, daha 18.473,67 TL alacağının kaldığını,...karar verilmesini istemiştir.
...davacının itiraz iler sürmeden kendi miras payına karşılık gelen miktarı bankadan çektiğini, kalan para üzerinde davasının mal rejiminden ve miras hukukundan kaynaklanan alacak hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, Abdullah'ın ölüm tarihi itibarıyla bankada bulunan paranın ...46.806,28 TL'nin aksi kanıtlanamadığı için edinilmiş mal olarak kabulünün gerektiği, bu malın yarısı olan 23.403,14 TL'nin sağ eş davacının katılma alacağı olduğu, ...üzerine hüküm, her iki taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Sağ eşin, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı terekeye ait borç olup, bu borç çıktıktan sonra ölen eş Abdullah üzerinde kalan diğer yarı pay misarçılar arasında miras hukuku hükümlerine göre paylaştırılır. Sağ eş davacının ölen eş Abdullah üzerinde kalan diğer yarı pay üzerinde de biras hakkı bulunmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda; davalı vekilinin tüm, ...temyiz itirazları yerinde görülmemiştir." Y8HD, 17/03/2011, 2011/1293-1521 (Kaynak: Süleyman Mortaş, Eşler Arasında Mal Rejimleri, Adalet Yayınevi, Ankara-2015, sf.499, 500)
Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.
