KIDEM TAZMİNATI FONU ÜZERİNE KURGULAR

Av.Dr.Serdar TAHTAKIRAN (05.10.2013) tarihinde yazdı

 

            Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik bu hafta içinde Kıdem Tazminatı Fonu hakkındaki çalışmanın Başbakana sunulacağını belirtti. Bu çalışmanın kapsamında; alt işveren işçiliği, esnek çalışma ve uzaktan çalışma gibi son derece önemli ve çağdaş, ancak bir o kadar da tartışmalı konuların olduğunu biliyoruz. Yapılmakta olan çalışmanın bazı noktalarını inceletme yarar var:

            Tüzel kişiliği olan bir şirketin iflas etmesi durumunda işçilerinin kıdem tazminatlarını alamadığı gerçeği, hükümetin gerekçe olarak değindiği en önemli nokta. Hükümet bu konuda son derece haklı. Kıdem tazminatı bedellerinin devletin güvencesindeki fonlarda değerlendirilmesi durumunda bu riskin ortadan kalkacağı açık.

            Bugün, bir işyerini devir alan işveren, çalışan işçilerin önceki çalışmalarından kaynaklanan kıdem tazminatı alacaklarından da sorumlu oluyor. Kıdem tazminatı fonu kurulduğunda, işyerini devir alan işveren önceki kıdem tazminatlarının oluşturacağı mali yükle sorumlu olmayacak. Bu yönüyle Kıdem Tazminatı Fonu işyeri devirlerinde kolaylık yaratacak.

            Bu gün çalışma yılı başına 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödeniyor. Kıdem Tazminatı Fonu düzenlemesi ile bu ödemenin çalışma yılı başına 15 veya 20 gün kadar olacağına ilişkin endişeler vardı. Bakan Çelik’in açıklamalarına bakıldığında bu konuda bir hak kaybı olmayacağı ve çalışma yılı başına 30 gün kıdem tazminatı ödenmesi kuralının devam edeceği görülüyor. Ancak, işverenlerin her ay kıdem tazminatı payını ödeyecek olmalarının maliyetlerini arttıracağını ve bunun sonucu olarak işçi ücretlerinin bir miktar aşağı çekileceğini de düşünmek lazım. En azından işçilerin zam beklentileri bir süre sonuçsuz kalacaktır.

            Kamuda yaygın olarak alt işveren işçileri çalıştırılıyor. Alt işveren firmaların sıklıkla iflas ettiği ve işçilerinin kıdem tazminatlarını ödeyemediği bir gerçek. Bu durumda, kıdem tazminatlarını asıl işveren olan kamu kurumları ödemek zorunda kalıyor. Alt işverenlerin her ay kıdem tazminatı fonuna kıdem tazminatı payını ödemesi durumunda, kamu kurumları alt işveren işçilerine kıdem tazminatı ödenmek zorunda kalmayacaktır. Devlet ve dolayısıyla vatandaş, bu büyük bir yükten kurtulacaktır.

            Kıdem tazminatı fonuna ilişkin düzenlemeye göre, bu düzenlemenin yürürlük tarihiden önceki sürelere ait kıdem tazminatlarından işverenler sorumlu olacak, yürürlük tarihinden sonraki süreler için Kıdem Tazminatı Fonu Kanunu hükümleri uygulanacak.

            Kıdem Tazminatı Fonunun kurulmasından sonra işçilerin kıdem tazminatı alacakları garanti altında olacağından, işçilerin kurumlara olan sadakatlerinin azalacağını ve kolaylıkla işten ayrılıp başka işe gireceklerini düşünüyorum.

            Bu düzenlemenin kanunlaşmasından sonra artık kıdem tazminatı konusunun işveren ile işçi arasında sorun yaratmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak emin olun yaratacak. Nasıl mı? İşverenlerin çoğu işçilerin aldığı ücretleri SGK kayıtlarında ve ücret bordrolarında düşük göstermekteler. Bu durumda Kıdem Tazminatı Fonuna kıdem tazminatı ödemeleri düşük yatırılacak. Kıdem tazminatını çekmek isteyen işçi düşük kıdem tazminatı aldığında, alamadığı fakat hak kazandığı kısım için işverene dava açmak zorunda kalacak. Peki bu davanın zamanaşımı süresi ne olacak. Kıdem tazminatının yaşlılık, emeklilik ve malullük aylığı veya toptan ödemesine hak kazanıldığında alınacağını düşündüğümüzde, yıllar önce çalıştığı işyerine dava açmak için zamanaşımı geçmiş olacak mı? Ya da işten ayrılan işçinin, kıdem tazminatını işverenden alamayacak olmasına rağmen düşük yatılırmış olan kısımlar için hemen dava açması mı gerekecek? Bu dava aynı zamanda hizmet tespiti niteliğinde olup diğer sigorta primlerinin de yükselmesine sebep olacak mı? Bu durumda işten ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde açılması mı gerecek? Bu davanın ispat yolları Hizmet Tespiti davası gibi zorlu mu olacak yoksa kıdem tazminatı alacağı için olduğu gibi iki şahitle ispatlanabilecek mi? İşçilere yeni dava yolları görünüyor. Ama bunun sebebi Kıdem Tazminatı Fonu değil, piyasanın sağlıksız ve kayıtsız yapısı.

 

 

Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.

Bu yazıyı paylaş