YENİ SENDİKALAR KANUNU TASARISI

Av.Dr.Serdar TAHTAKIRAN (25.04.2012) tarihinde yazdı

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı” 31/01/2012 tarihinde TBMM’ye sevk edildi. Bu Kanun Tasarısı, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğine ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ve AB (Avrupa Birliği) normlarına uygun, çağdaş bir Kanun yapmak amacıyla hazırlandı. Bu yazımızda; Kanun Tasarısının, getirdiği yenilikleri kısaca gözden geçireceğiz.

                Kanun Tasarısının en önemli özelliği, yıllardan beri iki ayrı Kanun olarak düzenlenmiş olan Sendikal Haklar ve Toplu Pazarlık-Grev-Lokavt haklarının tek bir Kanun içinde ele alınmış olmasıdır. Bu haklar birbirini tamamlayan haklardır ve bir çok Avrupa Ülkesinde tarihsel nedenlerle aynı Kanun içinde düzenlenmiş durumdadırlar.

                Kanun Tasarısında işkolu sayısı 28’den 18’e indirilmiştir ve dünyadaki gelişmelere uygun bir düzenleme yapmıştır. Tasarıda, işkollarına girecek işlerin yönetmelikle belirleneceği düzenlenmiştir. Şu anki Kanunda bu konu tüzükle düzenlenmektedir.

                Tasarıda; sendika kurucusu olabilmek için aranan özellikler azaltılmıştır. Türk vatandaşı olmak ve Türkçe okur-yazar olmak koşulları kaldırılmıştır. AB’nin emeğin serbest dolaşımı ilkesine uyum sağlamak için bu değişikliğin yapıldığı açıktır.

                Bilindiği gibi, şu anda sendika ve sendika şubelerinin genel kurulları delege esasına göre toplanmaktadır. Yapılan delege seçimlerine ilişkin bir itiraz yolu şu anki Kanunda bulunmamaktadır. Tasarıda genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine iki gün içinde iş mahkemesine itiraz yolu açılmış ve iş mahkemesinin bu husustaki kararının kesin hüküm olacağı, mahkeme tarafından iptal edilen delege seçiminin onbeş gün içinde yenileneceği düzenlenmiştir.

                Sendika üyeliği konusunda da önemli yenilikler getirilmiştir. Sendika üyelik yaşı 19’dan 15’e indirilmiştir. Aynı iş kolunda, aynı zamanda birden çok sendikaya üye olma yasağı devam etmektedir ancak aynı iş kolunda aynı zamanda farklı işletmelerde çalışan işçiler (part-time çalışanlar) birden çok sendikaya üye olabileceklerdir. Esnek çalışmaya yönelik olarak yapılmış olan bu düzenlemenin geniş bir uygulaması olamayacağı ortadadır.

                Sendika üyeliğine giriş ve çıkışlarda uygulanan noter sistemi terk edilmiştir. Tasarıda, sendika üyeliğinin, Bakanlıkça düzenlenecek elektronik başvuru sistemine göre gerçekleşeceği düzenlenmiştir.

                Üyelik aidatı konusundaki sınırlama kaldırılmaktadır. Tasarıda üyelik aidatının, sendika tüzüklerinde belirtilen şartlara uygun olarak genel kurul tarafından belirleneceği öngörülmektedir. Ve bununla beraber, mevcut Kanunda bulunan “sendika tüzüklerine üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hüküm konamaz” hükmü Tasarıya alınmamıştır. Bunun gibi Tasarıda; üye aidatı dışında işçi ücretlerinden, sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılmasının TİS (toplu iş sözleşmesi) ile kararlaştırılamayacağına ilişkin hüküm de alınmamıştır.

                Tasarıda; sendika yönetimine seçilen işçinin iş sözleşmesinin sona ermediği, askıda kaldığı düzenlenmiştir. Yönetici istese iş ilişkisini sona erdirerek kıdem tazminatını alacak, isterse yöneticilik görevi bittiğinde işyerine dönebilecektir.

                Sendikaların, yönetim kurul kararıyla, nakit mevcudunun yüzde onunu aşmamak kaydıyla, eğitim, kreş sağlık, kültür, sanat ve spor tesisi kurabilmesine imkan sağlanmıştır ve bu tesislerin ilgili bakanlığa devredilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

                Tasarıda, sendikal kuruluşların mali yönden iç denetiminin yeminli mali müşavirlerce yapılacağı düzenlenmiştir. Bu denetim en geç iki yılda bir yapılacaktır. Olağan genel kurulların dört yılda bir yapıldığı dikkate alındığında, sendikalar bu dönem içinde iki kez tarafsız yeminli mali müşavirler tarafından mali denetimden geçecektir.

                Tasarı ile hukukumuza “çerçeve sözleşme” kavramı girmiştir. Çerçeve sözleşmeyi, işçi ve işveren sendikaları (Ekonomik ve Sosyal Konseyde temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye olmaları şartıyla) işkolu düzeyinde bağıtlayacaktır. Çerçeve sözleşmenin içeriğinde mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikalarına ilişkin hükümler bulunabilecektir.

                Tasarıda, toplu sözleşmenin tarafı sendikaya üye olmayan işçilerin bu toplu sözleşmeden yararlanması konusunda iki yeni düzenleme bulunmaktadır. Birincisi, dayanışma aidatının üyelik aidatından fazla olmamak kaydıyla sendika tüzüğünde belirleneceğine ilişkin düzenlemedir. İkincisi ise, “işletmenin bütününü yönetenler ile bunların yardımcıları, işyerinin bütününü yöneten işveren vekilleri ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerine işvereni temsilen katılanlar” kapsam dışında bırakılmasına ilişkin hükümdür.

                Çifte baraj uygulaması Tasarıda da bulunmakla birlikte yüzde on olan işkolu barajı yüzde üçe düşürülmüştür. İşletme toplu sözleşmelerinde, işletmeye bağlı işyerlerinde çalışan toplam işçilerin yarıdan fazlası yerine yüzde kırkının üyesi olduğu sendikanın yetki talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.

                Tasarıda önemli bir değişiklik de cezalara ilişkindir. Tasarıda hapis cezaları kaldırılmıştır, bunun yerine adli para cezaları konulmuştur. Bunun tek istisnası getirilmiştir: Grevin mahkeme kararı yasaklanmasına rağmen, grev kararını kaldırmayanlar, uygulamaya devam edenler, devamını teşvik edenler, zorlayanlar, bunlara katılanlar ve katılmaya devam edenlere iki aydan altı aya kadar hafif habip ve yetmişbeş günden yüzeli güne kadar adli para cezası verilebilecektir.

 

 

Sitemizdeki tüm yazı ve makalelerin telif hakları tarafımıza ait olup, kaynak ve site adresimiz belirtilerek kullanılabilir.

Bu yazıyı paylaş